Site Tasarım: Savaş Çekiç Uygulama: İkipixel

Bu sitede bulunan resimler ve dökümanlar M. Sinan Genim'e aittir ve izinsiz kullanılamazlar. Ancak gerekli izin alındıktan sonra ve kaynak gösterilmek kaydıyla kullanılabilir.

Köşe Yazıları

KARANLIKTA AKAN BİR YILDIZ

 

29 Ekim 2023 günü Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılını kutladık. Hepimize kutlu olsun... Yaşasın Cumhuriyet...

 

Üç yıl kadar önce sevgili dostum Fahri Özdemir ile konuşurken, “Cumhuriyetin 100. yılı” için büyük bir sergi hazırlığında olduğunu öğrenmiştim. Kısa süre önce (3 Haziran 2023) vefat eden rahmetli Prof. Dr. Zafer Toprak ile birlikte çalışıyorlarmış. Ne yazık ki bu serginin açılışını Zafer Hoca göremedi, görseydi ne kadar unutulmaz bir iş yaptıklarının, yıllar boyu böylesi bir çalışma için saygı ile anılacaklarının gururunu yaşardı.

 

Cumhuriyetimizin kuruluşu uzun ve ince bir yoldur. Uzun yıllar boyunca “Avrupa’nın Hasta Adamı” olarak nitelenen Osmanlı İmparatorluğu devrini tamamlamış ve bir dönem hâkim olduğu toprakların büyük bir bölümünü kaybetmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında İttihat Terakki Cemiyeti’nin maceracı hevesi onun Almanya yanında savaşa girmesine yol açmış ve bu savaşta alınan mağlubiyet büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Enver Paşa ve Cemal Paşa’nın hudut tanımaz ve gerçeklerden uzak hayalleri büyük bir mağlubiyete yol açmış ve devlet yönetimi zaafa uğramıştır. Bu savaşın getirdiği yılgınlık Çarlık Rusya’sının yok olmasına, Almanya ve Avusturya’nın parçalanmasına yol açmış ve Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşılması gündeme gelmiştir. 30 Ekim 1918 günü Limni Adası’nın Mondros Limanı açıklarında demirleyen HMS Agamemnon zırhlısında yapılan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderi belli olmuştur. İtilaf Devletleri, özellikle de İngiltere, Agamemnon’da yapılan antlaşma ile bir anlamda Çanakkale’nin intikamını aldıklarını, Türkleri küçük düşürdüklerini anlatmaya çalışmaktadır.

 

‘Geldikleri gibi giderler!’

Bu antlaşma üzerine 13 Kasım 1918 günü İtilaf donanması İstanbul önlerine demirler ve şehri işgal eder. Aynı gün trenle geldiği Haydarpaşa’dan İstanbul’a geçen Mustafa Kemal Paşa, gözleri yaşaran yaveri Cevat Abbas Bey’in (Gürer) omuzuna dokunarak “Geldikleri gibi giderler!” der. Gerçekte de dört yılı aşkın bir zaman sonra “Geldikleri gibi gideceklerdir.”

 

İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması’na sadık kalmazlar, Osmanlı Ordusu’nun fesih edilmesi üzerine ülkenin savaş görmemiş bölümlerini kendi gayelerine uygun olacak şekilde işgal etmeye ve yerel iş birlikçilerle birlikte parçalamaya başlarlar. İngilizlerin yol vermesiyle Yunan Birlikleri 18 Mayıs 1919 günü İzmir’e asker çıkartmaya başlar. Ülke çapında büyük bir infial doğuran bu durum, uzun süredir Anadolu’da bir direniş hareketi başlatmak isteyenleri galeyana getirir. Birbirinden kopuk bu direniş hareketini organize edecek bir lidere ihtiyaç duyulmaktadır. İzmir’in işgalinden iki gün önce (16 Mayıs 1919) İstanbul’dan Samsun’a doğru Bandırma gemisiyle hareket eden Mustafa Kemal Paşa bu hareketin lideri olacaktır.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu başkanı, Harp Akademisi’nden mezun olduktan sonra (11 Ocak 1905) cepheden cepheye koşan, mezuniyetini takip eden on yıl içinde albay rütbesine terfi eden (1 Haziran 1915), 35 yaşında (1 Nisan 1916) general olan Mustafa Kemal Paşa, hepimizin bildiği gibi Selanik’te Zübeyde Hanım ile Ali Rıza Bey’in oğlu olarak dünyaya gelir. Kendi isteğiyle ilkokul sonrası askerliği tercih eder, önce Selanik Askerî Rüştiyesini, sonra Manastır Askerî İdadisini bitirerek İstanbul’a gelir ve Harbiye Harp Okulu ile Harp Akademisi’nden mezun olarak, kurmay yüzbaşı rütbesiyle orduya katılır.

 

Fahri Özdemir’in yedi yıl süren büyük bir emek sonucu hazırladığı “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” isimli sergiyi 29 Ekim 2023 günü ziyaret ettim ve çok etkilendim. Şimdiye kadar hiç görmediğim, hatta farkında bile olmadığım belgeleri gördüm. Bunun yanı sıra Türkçe ve İngilizce dipnot ve kaynakçalı olarak özenle hazırlanmış, büyük ebatlı sergi kataloğunu da aldım.

 

Sergideki fotoğraf ve belgeler gezenleri büyüleyici nitelikteydi. İki-üç kez dolaştım ve her defasında farklı şeyler gördüm. Sanırım ilk fırsatta sakin bir kafa ile bir daha ziyaret edeceğim. Mükemmel bir tarza hazırlanan sergi kataloğu bazı detayların farkına varmamı sağladı, baştan sona birkaç defa inceledim. Katalog şimdiye kadar hiç görmediğim biri 1901 yılında İstanbul’da diğeri 1906 yılında Yafa’da çekilmiş iki fotoğraf ile başlıyor. 1901 yılında öğrenciliği sırasında çekilen ilk fotoğrafta üzerine giydiği kaputu, elindeki beyaz eldivenleriyle Mustafa Kemal’in kendinden emin farklı bir duruşu olduğunu görmekteyiz. İkinci karede de komutanın sağında yer alan, padişah yaveri Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal’in dönemin modası olan “Wilhelm” tarzı bıyık bıraktığı görülmekte. (s. 92)

 

Hareket Ordusu Kurmay başkanı olarak Selanik’ten İstanbul’a hareketinden önce 15-16 Nisan 1909 günü Ordu komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa ile birlikte çekilen fotoğrafında ise yorgun bir görünüşü var. Wilhelm tarzı bıyıklar yerine bu kez onun “Pos bıyıklı” hâlini görmekteyiz. (s. 94)

 

Dünya var oldukça hatırlanacaktır

Kurtuluş Savaşı sırasında yazılan şifreli telgraflar, istiklal madalyalarının beratları, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın annesinden gelen mektup, dönemin afişleri, rozetler, kravatı, bastonu ve görülmesi gereken diğer nadide objeler.

 

Proje direktörlüğünü, Folkart Gallery Genel Koordinatör Fahri Özdemir’in yaptığı uzun soluklu bu çalışma mutlaka ziyaret edilmeli. 29 Ekim 2023-31 Mart 2024 tarihleri arasında İzmir’de sunulan serginin, 23 Nisan 2024 günü Ankara’da, 29 Ekim 2024 günü de İstanbul’da açılmasına karar verilmiş. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle uzun bir araştırma sonrası oluşturulan “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” sergisi için emeği geçen herkese teşekkür ederim. Folkart’ı İzmir’den başlayan ve tüm ülke sathına yayılan kültür ve sanat girişimleri için kutlar ve devamını dilerim. Böylesi mükemmel sergilerin ve her kütüphanede bulunması gereken sergi kataloglarının devamını beklediğimizi de belirtmek isterim.

 

Kurtuluş Savaşı ve sonrasında yapılan devrimler ülkemizin toprak bütünlüğünü sağladığı gibi, insanımızın çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması için öncü ve örnek atılımlar olarak dünya var oldukça hatırlanacaktır.

 

“... O, saati sordu.
Paşalar: “Üç” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi,durdu.
Bıraksalar,
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı...”

Nâzım Hikmet

 

Fahri Özdemir, Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk, İzmir, 2023.