Site Tasarım: Savaş Çekiç Uygulama: İkipixel

Bu sitede bulunan resimler ve dökümanlar M. Sinan Genim'e aittir ve izinsiz kullanılamazlar. Ancak gerekli izin alındıktan sonra ve kaynak gösterilmek kaydıyla kullanılabilir.

Köşe Yazıları

HER VATANDAŞ İÇİN GEREKLİ MEDENȊ BİLGİLER

 

1929 yılında “Türk Çocuklarına Yurt Bilgisi Notları” adlı küçük bir el kitapçığı yayımlanır. Bu kitapçık, 1930 yılında “Seçim, Vergi, Askerlik-Şirketler ve Bankalar” konularında ayrı birer kitapçık olarak yeniden basılır. Aynı yıl bir bütün hâlinde “Vatandaş İçin Medenî Bilgiler” adıyla tekrar yayımlanır. 141 sayfalık bu kitabın birinci baskısı bende yok, kitaplığımda bulunan genişletilmiş üçüncü baskısını zaman zaman okurum. İlkokulda “Yurttaşlık Bilgisi” adı altında bir ders okudum mu hatırlayamıyorum, ancak ortaokulda okuduğumu hatırlıyorum. Hemen her şeyi saklamama rağmen ne yazık ki ilkokul, ortaokul ve lise karnelerimi bulamadım.

 

Gazi Mustafa Kemal

Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal, 18 Eylül 1931 günü, Başvekil İsmet Paşa’ya; “Vatan çocuklarını eyi vatandaş olarak yetiştirmek için klasik tahsil programları arasında yer alan yurt bilgisinin ehemmiyeti malumdur. Yurt bilgisi notları olarak muallim Afet Hanım tarafından şimdiye kadar neşredilen intihap (seçim), vergiler, askerlik ve vatandaş için medenî bilgiler kitaplarının lüzumlu kısımlarını bir araya getirerek ve (vatandaş için medenî bilgiler) kitabının birinci cildi olarak yeniden bastırılmak üzere tertibini tavsiye ettim.

...

Bu mülahazalarımı Hükûmetin takdirine ve Maarif Vekâletinin usulü dahilinde yapacağı tetkikat ve alacağı mukarrerata (karara) terkediyorum Efendim.” notunu gönderir.

 

İsmet Paşa da iki gün sonra, 20 Eylül 1931 günü söz konusu yazıyı kendi el yazısıyla; “Büyük Reisicumhur Hazretlerinin yüksek takdirlerine icabi ifa buyurulmak üzere Maarif Vekaletine takdim” notuyla Maarif Vekâletine gönderir.

 

Afet Hanım ve kitabı

Bu kitabın yazarı Yurt Bilgisi ve Tarih muallimi Afet (İnan) Hanım’dır. Afet Hanım, 30 Ekim 1908 günü Selanik’in bir kazası olan Kesendire’de dünyaya gelir. Balkan Savaşı aileyi göçmen yapar ve 1913 yılında Adapazarı’nda ilkokula başlar. 1920 yılında altı yıllık ilkokul öğrenimini tamamlayarak diplomasını alır. 1922 yılında on dört yaşında Elmalı’da öğretmenlik ehliyetini alır. 1 Eylül 1922 günü Elmalı Kız Okulu’na başöğretmen olarak atanır. Babasının görevi dolayısıyla sürekli yer değiştiren Afet Hanım 1925 yılında Bursa Kız Öğretmen Okulu’ndan mezun olur. Gazi Mustafa Kemal Paşa ile aynı yıl yeni atandığı İzmir Reddi İlhak Okulu’ndaki bir çay ziyafeti sırasında tanışır. Rumeli göçmeni bir ailenin kızı olarak Gazi Paşa’nın ilgisini çeker, ailesiyle tanışır. Kısa süre sonra Ankara’ya atanır. Maarif Bakanlığı’nın izniyle İsviçre’ye Fransızca öğrenmesi için gönderilir. Öğrenimine devam etmek isteyen Afet Hanım, İstanbul Notre Dame de Sion’a yatılı olarak kayıt olur. Bu okulda okutulan ders kitaplarında Türkler için onur kırıcı ifadeler kullanılmasından rahatsız olur ve bu konuda çalışmaya başlar.

 

“İzah” bölümü

1929-1930 ders yılında, yirmi iki yaşında Ankara Musiki Muallim Mektebi’nde tarih ve yurt bilgisi dersleri vermeye başlar. Yurt Bilgisi için okutacağı kitabı yetersiz bulan Gazi Mustafa Kemal “Instruction Civique” isimli kitaptan Afet Hanım’a tercümeler yaptırır. Dönemin cumhurbaşkanlığı genel sekreteri Tevfik Bıyıklıoğlu Almanca eserleri araştırıp çeviriler yapar. Afet Hanım’ın yazar olarak belirtildiği bu kitabın büyük bir bölümünü Gazi Mustafa Kemal tarafından kaleme alınan belgeler oluşturmaktadır. Kitap, Maarif Bakanlığı tarafından pek çok kez basılmış uzun bir dönem ders kitabı olarak okutulmuştur. Kütüphanemde bulunan 1933 tarihli üçüncü baskısının iç kapağında yirmi beş bin adet basıldığı yazılıdır.

 

Afet Hanım, “İzah” bölümüne Gazi Mustafa Kemal’in “Millet işlerinde her ferdin zihni başlı başına faaliyette bulunmak lazımdır” sözüyle başlar ve “İnsanlar, tanıdıkları, bildikleri şeyleri severler ve sevdikleri şeylerle alâkadar olurlar” sözüyle devam ederek dönemin Kütahya Mebusu Recep (Peker) Bey’e yardımları için teşekkür eder.

 

“Vatandaş İçin Medenî Bilgiler” kitabı, Millet, Devlet, Cumhuriyet, İlk Hak, İlk Vazife, Vatandaşa Karşı Devletin Vazifeleri; Hürriyet, Bağlılık, Çalışma, Meslek bölümlerinden, Vatandaşın Devlete Karşı Başlıca Vazifeleri isimli bölüm ise İntihap (Seçim), Vergi, Askerlik Vazifesi isimli üç bölümden oluşmaktadır.

 

Millet

“Millet, dil, kültür ve mefkûre (ideal) birliği ile birbirine bağlı vatandaşların teşkil ettiği bir siyasi ve içtimai heyettir.” Bu bölüm günümüzde de tartışmalara neden olan oldukça net bir açıklama ile başlamaktadır. “Türkiye Cumhuriyet’ini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.” Bugün ülkemizin sınırlarını belirleyen coğrafya içinde binlerce yıldır çok sayıda millet yaşamıştır. Bu coğrafyadaki bölümlenmeler, devlet yönetiminin küçük parçalara bölünmesi her zaman yaşayanların aleyhine olmuş, büyük kırımlar ve yok oluşlara sebep olmuştur. Türkiye Cumhuriyet’inin kurucuları başta Atatürk olmak üzere böylesi bir ayrışmanın getirdiği büyük toprak kayıplarını, ülkede yaşayanların birbirini yok etmek için yaptığı kıyımları yaşamış, bir daha böylesi bir kaosa yol açmamak için birliğin sağlanmasının önemini anlamışlardır. Aynı coğrafya üzerinde yaşayan insanların uyum içinde birlikte yaşaması ve devletin imkânlarından eşit olarak faydalanması esastır ve bir devletin gücü onu oluşturan milletin bütünlüğüne bağlıdır.

 

Devlet

“Bir devletin istinat ettiği esaslar ‘İstiklali tam’ ve ‘Bilâkayt ve şart hakimiyeti milliye’den ibarettir.” Milliyet meselesinin ferdi ve müşterek hürriyet meselesi olduğunu biliyoruz. Yani: bir milleti teşkil eden fertlerin o millet içinde, her nevi hürriyeti; yaşamak hürriyeti, çalışmak hürriyeti, fikir ve vicdan hürriyeti emniyet altında bulunması lazımdır. Yayınlanış tarihinden doksan üç yıl geçmesine rağmen hâlâ aynı meseleler ülke gündemini işgal etmekte, üzerlerinde büyük tartışmalar yaşanmakta ve zaman israfına yol açmaktadır. Hürriyet veya günümüzde özgürlük olarak kabul ettiğimiz kavramın sınırı sanıldığı kadar geniş değildir. Kişisel özgürlüğümüz bir başkasının özgürlük sınırına değdiği an son bulur. Buna karşın yönetimi eleştirmek, insanın kendini ifade etmesi hakaret içermedikçe sonsuz genişlikte olursa toplumlar büyük oranda sıkıntı yaşamazlar.

 

“Demokrasi, bilhassa siyasidir; onun hedefi, milleti idare edenler üzerindeki murakabesi sayesinde, siyasi hürriyet temin etmektir… Demokrasinin birinci hassası ile müşterek ikinci bir hassası daha vardır. O da şudur: Demokrasi fikridir; bir kafa meselesidir. Her halde bir mide meselesi değildir.” (s. 29)

 

“Hakimiyeti milliye öyle bir nurdur ki onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, tacidarlar mahvolur. Miletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdur.” (s. 36)

 

“Vatandaş İçin Medenî Bilgiler” kitabı günümüzde ilkokuldan başlatılarak tüm okullarda okutulması gereken bir kitaptır. Günümüzden doksan üç yıl önce gerek görülen böylesi bir kitabın Millî Eğitim müfredatında yer almamasının eksikliğini hep birlikte yaşıyoruz. Hürriyet toplumumuzda yanlış anlaşılan bir kavramdır. Hiç unutmamamız gerekir ki 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanı sonrası İstanbul Hukuk Mektebi öğrencileri; “Artık hürriyet geldi, sınavlar kaldırılsın!”, bazı esnaf ise; “Hürriyet geldi vergi alınmasın!” diye protesto gösterileri yapmışlardır. Hürriyet ve özgürlüğü kişisel beklentilerimizin sonsuz oranda tatmin edilmesi olarak kabul eden bir toplumuz. Anlaşılan hürriyet, özgürlük, millet, devlet, cumhuriyet gibi kavramların ne olduğunu anlamak için daha uzun bir yol katetmemiz gerekiyor.

 

Afet, Vatandaş İçin Medenî Bilgiler, İstanbul, 1933.