Bu sitede bulunan resimler ve dökümanlar M. Sinan Genim'e aittir ve izinsiz kullanılamazlar. Ancak gerekli izin alındıktan sonra ve kaynak gösterilmek kaydıyla kullanılabilir.

Tüm söylenti ve görüşlere rağmen Boğaziçi yamaçları, çoğunluğu XIX. yüzyılda özel mülkiyet tarafından sahiplenilerek ağaçlandırılan korular ve mezarlıklar dışında ağaçsız ve çıplaktır. Bu oluşum tabiidir, çünkü XIX. yüzyıl sonuna kadar Boğaziçi köyleri şehirle yani İstanbul ile günlük ilişki içinde değildir. Isınma ve pişirme için yakıt ihtiyacını büyük miktarda yakın çevresindeki alanlardan karşılamaktadır. XIX. yüzyıl sonlarına doğru yapımına başlanan Robert College’a ait ilk fotoğraflarda çevre tamamen çıplak ve ağaçsızdır. Bugün Robert College / Boğaziçi Üniversitesi'nin sahiplenmesi ile geniş bir alan ağaçlandırılmış ve büyük ebatlı yapılar nerede ise görünmez olmuştur.

Söz konusu proje alanı da ele alındığında ağaçsız ve uzun yıllar süren erozyon sebebi ile nerede ise topraksız halde idi. Bu sebeple öncelikle pek çok Boğaziçi korusunda görülen teras oluşturma çalışmaları gerçekleştirilmiş ve bu teraslar dışarıdan getirilen toprakla doldurularak ağaçlandırılmıştır. Geleneksel Türk sivil mimarisinde karnıyarık diye adlandırılan, orta sofalı plan tipi, özellikle betonarme strüktür doğru seçildiğinde arzulanan her türlü yerleşime cevap verecek bir esneklikte olduğundan temel çözüme esas teşkil etmiştir. Geleneksel plan anlayışının yanı sıra, cephe düzeninde de bütünlük, amacıyla yakın çözümler aranmış ve doluluk boşluk ebatları ile bu oranlar elde edilmeye çalışılmıştır.