Site Tasarım: Savaş Çekiç Uygulama: İkipixel

Bu sitede bulunan resimler ve dökümanlar M. Sinan Genim'e aittir ve izinsiz kullanılamazlar. Ancak gerekli izin alındıktan sonra ve kaynak gösterilmek kaydıyla kullanılabilir.

Yayımlar / Bildiriler

YENİ YÜZYILDA FARKLI BİR İNSAN TİPİ, FARKLI BİR MİMARİ, DEKORATİF ANLAYIŞ

Antik-Dekor: Sayın Genim, mimari açıdan XX. yüzyılın bir değerlendirmesini yapabilirmisiniz?

Genim: Bütün dünyada çok farklı bir konsept gelişiyor mimaride. Biz buna nasıl bakacağız

Günümüzde, özellikle bizim ülkemizde mimariye yön veren Avrupa. Yüksek bloklarla da Amerika. Ama, son zamanlarda yüksek blokların getirdiği mimari çözümlemeler yardımcı ünitelerle, tip binalar olmasına yol açtı. Uzakdoğu, Malezya, Hong Kong’da değişik örneklemeler çıkıyor. Bunlar bizim alışmadığımız yüksek teknoloji ürünü.

Biz de geleneksel mimari çalışmaları sürdürdüğümüz son zamanlarda teknolojide geriledik. Hem uygulama, hem tasarımda çelik teknolojisine yabancıyız. Dekoratif olarak çok kullanıyoruz.

İleri ülkelerde anıtsal yapı dışında fazla inşaat yok. Bilbao’da Guggenheim Müzesi ileri teknoloji örneği. Alışılmış yapı formlarının dışında organik, çelik, alüminyum folyo, modern malzemelerle yapılmış. Bilbao’da turistik patlamaya yol açıyor bu bir tek yapı.

Bunu en çok Fransızlar kullanmış. Geçmişte Eiffel. Daha sonra günümüzde De Bah’daki yeni Arch. Danimarkalı Brendon’ın yaptığı bina.

Avrupa’da çok fazla konut tipi yapı yapılmıyor son zamanlarda. Yapı sayısı artmıyor. Çünkü, nüfus artmıyor, yerli nüfus azalıyor. Ancak, daha önce dominyonlardan, daha önceki sömürgelerden gelenlere yeni yapılar gerekli. Afrika, Uzakdoğu kökenli pek çok insan görüyorsunuz sokaklarda. Onların ekonomisi de iyi yapılar, seçmeci yapılar için elverişli değil.

Son gördüğümde Paris’te müthiş bir restorasyon çalışması sürmekteydi. Mevcut binaların içlerini boşaltıyorlar. Yeniden çağdaş bir biçimde düzenliyorlar. Kent merkezinde konut yapılmıyor. Artık Paris bir ticaret alışveriş merkezi haline geldi. Dünyanın her tarafından insanlar alışveriş için Paris’e gidiyorlar. Dergilerden gördüğüm kadarıyla konutlarda yanmaz ahşap, çelik ve cam var. Tek renk kullanılıyor, güneş ışığının daha iyi girmesi için perde yok, mobilyalar modern, az sayıda ve sade, paslanmaz çelik ve cam çok kullanılıyor. Müthiş sade yapılar.

Eskinin kalabalık, dolu evlerinden boş evlere doğru bir gidiş var. Paslanmaz çelik, tavan kaplaması olarak cam kullanılıyor.

İzolasyon problemlerinin nasıl halledildiğini bilmiyoruz tabii. Eskiden Amerika’da bir cam ev yapılmıştı. İçinde yaşayanlar dışarıdan görüldüğü için kullanamamışlardı.

Bu teknolojide ilerlemiş ülkelerdeki insanlar evleri pek kullanmıyorlar. Aslında bu evlerde hem yaşıyorlar, hem yaşamıyorlar. Yalnızca çalışma ve yatma için kullanılıyor evler. Ama, ilk fırsatta kendilerini dışarıya atıyorlar. Yemeklerini dışarıda yiyorlar, hafta sonu, en ufak tatilde seyahate çıkıyorlar.

Eskiden alışık olduğumuz sarıp sarmalayan, rahatlatıcı, sıcak yuva, eski, anısı olan eşyalarla dolu ev tipi kayboluyor. Korunak haline dönüşmüş ev tipi ortaya çıkıyor. Evde özel yaşantılarını yaşayacak kadar fazla kalmadıkları için insanlar sevdikleri şeyleri de artık evlerinde biriktirmiyorlar. Belki bir iki parça, o kadar. Fonksiyonel, az mobilya ile işlevsel bir biçimde dekore edilmiş evler görülüyor.

Antik-Dekor: Peki, sizce 2000’lerin konut tipi ne olacak? Dekorasyon anlayışı ne yönde gelişecek?

Genim: Evler gelecek yüz hatta gelecek binyılda bugün kullanılageldiğinden
daha farklı bir biçimde kullanılacak. Giderek küçülen, komplike olmayan, az mobilyalı evler,
fonksiyonel, çok bakıma, temizliğe ihtiyaç göstermeyecek evler çoğunlukta olacak.

Aile küçülüyor, onunla birlikte evler de küçülüyor. Geçmişte antika objeleri insanlar hem seyirlik, hem sevdiği bir şeyle birlikte yaşamak, hem de rant sağlamak için alıyorlardı. Artık rant sağlamak dışında yavaş yavaş bundan vazgeçiyorlar.

Batıda devlet çok sosyal. İnsanların yaşamları doğumdan ölüme garanti altına alındığı için bir birikim yapmak gibi sorunları yok. Ellerine geçeni yaşamlarını yapmak için kullanıyorlar. Geçmişten gelen bir şeyi saklamak, rant temini dışında gereksiz görülüyor. Bu merak giderek azalıyor.

Bence önemli bir faktör de, yüksek geliri olanların sanattan çok parayla içiçe olması. Parayla para kazanmaya alışık genç bir nesil. Kültürel yapıları çok farklı, geleceğe dönük. Geçmişe bağlı değil. Bu nedenle çok objeli, antikaları olan, döşenmiş evler yerine daha kolay terk edebilecekleri, net, kolay değiştirebilecekleri mobilya ve objelerle dekore edilmiş evleri tercih ediyorlar.

Bu evlerde net biçimde ahşap, cam, çelik malzemeyi kullanıyorlar. O yüzden gelecekte böyle farklı bir konut tipi çıkacak ortaya.

Antik-Dekor: İşyerleri için de aynı kurallar geçerli sanırım.

Genim: Ülkemizde son dönemde yapılan bürolarda da bu dikkati çekiyor. Sanki fabrikasyon, ama butik bir fabrikasyon imalat yapan firmaların malzemelerinden seçiliyor dekorasyon unsurları.

Burada objeleri seçmek için belli bir kültür, sanat anlayışı gerekmiyor. Göze hoş görünen, mekâna uyan, rahatlıkla değiştirilebilen, az sayıda mobilya ve aksesuarla döşeli bu bürolar.

Bu da işte, bu modern görünüşlü dekorasyon anlayışını getiriyor. Bunu nasıl bir yapı tipine yol açacağını söylemek kolay değil. İnsanlığın uzun bir vadeyi görüp, şöyle olacak demesi kolay değil. Şimdiye kadar da gerçekleşmemiş.

Antik-Dekor: 2000’li yıllarda mimari, dekorasyon anlayışında bugünkünden farklı bir durum söz konusu olabilecek mi?

Genim: İnternet, bilgisayar ortamı çok farklılıklar getiriyor. Vakit geçirme anlayışı değişti. Oturup, 3 saat internette konuşuyor insanlar, dostluklar kuruyorlar, ama karşı karşıya gelince konuşmamayı tercih ediyorlar. Farklı bir insan tipi çıkıyor ortaya. Bu farklı insan tipinin kendine nasıl bir mekân seçeceğini bilmiyoruz. Bu modern dekorasyon tipini yaratacak.

Antik-Dekor: Sizce gelecek yüzyılda dekorasyon dünyasındaki gelişmelerin itici gücü ne olacak?

Genim: Dünyada geçmişten günümüze mimari kültürü oluşturan aristokratlar veya burjuvalardır. Yani ekonomik olarak güçlü kesim. Bunlar bugün, borsa, finans sektörü içinde olan insanlar. Onların beğenisinin ne şekilde teşekkül edeceğini seçmek zor. Hızlı bir yaşantıları var.

Meslektaşlarla, arkadaşlarla konuştuğumuzda, kolay irtibat kuramadığımız, üretken, genç bir insan kitlesi olduğu konusunda birleşiyoruz.

Bu kitleyi oluşturan faktörler neler, beklentileri ne? Bunları incelemek lazım. Çoğu 30-40 yaşına kadar evlenmiyorlar. Tek başına yaşamayı tercih ediyorlar.

Örneğin, alışık olduğumuz, evde yemek yapılan mutfak tipi değişecek. Hazır yemekleri hazırlamayı kolaylaştıracak mutfaklar bulunacak. Eskisi gibi büyük küvetli banyolar yerini duşlu, ama hergün kullanılacak banyolara bırakacak. Ayrı bir konuk odası, oturma odası kullanılmıyor. Bir yaşama alanı, yatak odası, haydi belki bir de çocuk odası.

İnsanlar hızlı yaşam içinde pek çok şeyden çabucak bıkabiliyorlar. Bu insanlar mobilya, dekorasyonu da kolayca değiştirebileceği, daha ucuz hafif objelerden seçecekler.

Mekânlar böyle olunca dekorasyon anlayışı da değişecek. Maliyeti daha düşük ama belki senede bir değişecek bir dekorasyon anlayışı egemen olacak gelecek yüzyılda.